29 Ocak 2010 Cuma

Sacimizin Yapisi

Saçın cinsi başka saçlardan çok farklıda olsa aslında saç yapısı herkeste aynıdır. Saçların beslenmesini, yumuşak olmasını ve parlaklığını sağlayan tabaka sebumdur. Sebumun fazla çalışması saçı çok fazla yağlandırır, az çalışması ise kuruluğa sebep olur. Saç çok fazla yıpranır.
Dokusu ne olursa olsun insan başında ortalama 140bin saç teli vardır. Her saç teli kökün yapısına göre uzar. Düz saç., dalgalı saç, kıvırcık saç olarak uzarlar. Her saç telinin ömrü farklıdır. Her gün belirli sayılarda saç tellerimizin dökülmesi çok normaldir.
Sağlıklı saçlara sahip olmak, aldığımız besinlerle doğru orantılıdır. Beslenme alışkanlığımız birçok hastalıkta olduğu gibi saçta da kendini gösterir. Saç ne kadar sağlıklıysa aldığımız besinler o kadar doğal demektir.
Bir de bunun tam tersi söz konusudur. Yeni saçlarınız ne kadar sağlıksız ise aldığımız besinler o oranda sağlıksız ve yanlış besleniyoruz demektir. Saç dökülmeleri, yani belli bir oranda saçın dökülmesi normaldir. Bu oranda saç dökülmesinin yerine yenilerinin geldiğinin belirtisidir. Ama daha fazla dökülüyorsa bu bir rahatsızlığın belirtisidir. İlk yapmanız gereken bir doktora görünmektir.
Saçlarınızı mümkün olduğunca dış etkenlerden korumaya çalışmalıyız, kullandığımız kozmetiklerin özellikle bitkisel olmalarına dikkat etmeliyiz ve saçlarımızı yıkarken kesinlikle parmak uçlarımızla saç derisine masaj yapıp kan akışını hızlandırmalıyız.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Dünyanın En popüler “South Beach” Diyeti

Bir kardiyolog ve bir beslenme uzmanı tarafından geliştirilen diyet de kandaki şeker oranının düşük tutulması ve özenle seçilmiş karbonhidrat tüketimi prensibine dayanıyor.
Diyet, sürekli çok az yağ tüketimi yerine, iyi yağlar olarak kabul edilenlerin tüketilmesini, aksi takdirde diyetin beslenme alışkanlığına dönemeyeceğini savunuyor.

Dünyanın En popüler “Çiğ Gida Tüketimi” Diyeti

Çiğ beslenme yöntemini seçenler, çoğunluğu organik olmak üzere, tamamen bitkisel temelli ve hiçbir şekilde işlenmemiş gıdaları tüketiyorlar.

Bu beslenme biçiminde, tüketilen gıdaların en az üçte iki pişirilmeden alınıyor. Çiğ gıda tüketenlerin tamamına yakını hayvansal gıdayı diyetine dahil etmiyor.

26 Ocak 2010 Salı

Dünyanın En popüler Diyeti "Akdeniz Diyeti"

Yapılan değerlendirmede, popüler diyetler arasında tüketilen ürün çeşidi, zenginliği bakımından en sağlıklı ve başarılı beslenme türleri arasında gösteriliyor.

Güney İtalya, özellikle de Yunanistan’ın Girit adasındaki beslenme biçiminin esas alındığı bu diyet, bol miktarda taze sebze ve meyve, tahıl, tohum, peynir, yoğurt, et olarak bol miktarda balık, az miktarda kırmızı et ve bolca zeytinyağı, makul oranda şarap tüketimine dayanıyor.

Kilo Vermek Neden Bu Kadar Zor

Bir sabah duşu sonrasında aynadaki haliniz canınızı sıktı ve fazla kilolarınızdan sonsuza dek kurtulmaya karar verdiniz.

Önce ciddi bir tıbbi denetimden geçtiniz, doktorunuz sorununuzun nedenini bile belirledi. Kilo yönetimi ekibinde bulunan diyet uzmanının hazırladığı beslenme listesine, aktivite uzmanının önerdiği aktivitelere ve doktorunuzun tıbbi önerilerine dikkatle uyuyorsunuz. Başlangıçta her şey yolunda gidiyor. Kilolarınız azalıyor, yağlarınız eriyor. Ama 3′üncü veya 4′üncü haftada yapılan değerlendirmede kilo kaybının azalmaya başladığını öğreniyorsunuz. Doğal olarak canınız sıkılıyor, keyfiniz kaçıyor. Sakın üzülmeyin! Çünkü bu durum normal, fizyolojik ve beklenen bir gelişme. Nedeni vücudunuzun kendini koruma mekanizmalarını devreye sokması.

Kilo kaybı programlarında yağ kaybını yavaşlatan ilk uyarılar tiroid bezinden geliyor. Tiroid bezi metabolizmanızın en önemli düzenleyicisi, metabolik hızının başta gelen belirleyicisi. Metabolik hızınızı salgıladığı T3 ve T4 hormonlarıyla en çok bu küçücük, 25 gramlık iç salgı bezi etkiliyor. Siz zayıflamaya başlayınca tiroid bezinizin T4 hormonunu T3 hormonuna dönüştürme yeteneği bozuluyor. Sonuçta metabolizma hızının temel belirleyicisi T3 hormonunun miktarı azalıyor. Metabolizma yavaşlayınca kilo verme de yavaşlıyor, bazen durma noktasına geliyor. Sonra pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu da devreye giriyor. İnsülin hormonunun arttığı durumlarda ortaya çıkan açlık duygusu, kilo verme sürecinde diyete uyumu güçleştiriyor, kilo kaybını başarısız hale getiriyor. Ghrelin, Leptin gibi hormonlar da bu süreçte etkili.

MORALİNİZİ BOZMAYIN

Kısacası, vücudunuz belli bir kilo kaybından sonra dengeyi bulmaya ve yağ kaybını azaltmaya başlıyor. Bu fizyolojik cevap karşısında moralinizi bozmamalı, ümitsizliğe kapılmamalısınız. Sağlıklı beslenme planınızı ısrarla uygulamaya devam etmelisiniz. Yavaşlayan metabolizmanızı hızlandırmak için egzersizi bırakmak yerine biraz daha artırmalısınız. Buna rağmen kilo vermenizde duraklama sürerse sakın şok diyetler filan yapmaya kalkmamalısınız. Eğer kafanızda hâlâ bazı soru işaretleri varsa doktorunuzla görüşmelisiniz. En iyi çözümü o bulacaktır.

Sandoloz Zayiflama Sakizi

Obezite; yani şişmanlık artık tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu. Düzensiz beslenme ve düzensiz bir hayat yaşama, hormon bozukluğu, hareketsiz bir yaşam tarzı gibi pek çok nedenden kaynaklanan şişmanlık problemini aşmak için tıbbi yardım almanın yanında doğal ve bitkisel yöntemler de kullanılmakta.

Son dönemlerde gündemi en çok meşgul eden sorunlardan bir tanesi bu bitkisel yöntemlerin ne kadar yararlı veya zaralı olduğu tartışmaları. Lida bir dönem zayıflamada çığır açan bir yöntemken birden çok zqararlı bir ürün oldğu söylendi ve insanlar panik oldu. Şimdilerde ise Sandaloz sakızı diye bir şey çıktı. Kilo problemi olanlara tavsiye ediliyor..Dünyada ve Türkiye’de şişmanlığa bağlı olarak kalp, damar, kolesterol gibi birçok rahatsızlık meydana geliyor. Şişmanlık değişik yöntemlerle giderilmeye çalışılırken son yıllarda zayıflamaya yardımcı olduğu belirtilen yeşil çaylar yeniden revaçta.

Yeşil çayların yanı sıra sandaloz zayıflama sakızı da yaygın olarak kullanılıyor. Piyasada toz karışım şeklinde satılan sandoloz sakızının içeriği aşağıda verilmiştir. Alışkanlık yapmaz yan etkisi yoktur. %100 doğal karışımlardan elde edilmiştir

İçindekiler: Sandaloz, Kitre, Biberiye, Yeşil Çay, Zerdeçal, Funda Yaprağı, Keten Tohumu, Yulaf Ezmesi…Kullanımı: sabah öğle akşam yemeklerden 15-20 dakika önce 1 çay kaşığı su, meyve suyu, yada yoğurt ile tüketilir ve bol su içilir.tarım ve köy işleri bakanlığından onaylıdır…
Önemli Uyarı: Hamile ve emzikli bayanlarda kolitli hastalarda kullanılması sakıncalı olabilir.

Diyet Yapmayi Birakin, Sağlikli Beslenmeye Geçin

Diyet Yapmayı Bırakın!
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için kısa süreli ve şok diyetler mi yapıyorsunuz? Peki, sağlığınızın tehlikeye attığınızı ve diyeti bıraktığınız anda kilo alacağınızı biliyor musunuz? Diyet yapmayı bırakın, sağlıklı beslenmeye geçin!
Diyet Yapmayı Bırakın!

Sağlıklı beslenmek yaşam tarzıdır. Her besin grubundan ihtiyacınız kadar yemek, fiziksel aktivitelerle desteklemektir. Sağlıklı beslendiğinizde bulunduğunuz her yaşta formda kalabilirsiniz. İdeal kilonuza ulaşmak ve verdiğiniz kiloları geri almamak için alışkanlık edineceğiniz beslenme önerileri.
Karnınız acıktığında ya da acıkmış gibi yaptığında kek, poğaça gibi hamur işleri yerine bir kâse yağsız yoğurt, kepekli bisküvi, 1 bardak su, şeker oranı düşük bir meyve yiyin. Ara öğünleri sağlıklı beslenerek geçirmek bir sonraki ana öğünde daha az yemenizi sağlar.
Kilo vermek için aç kalmak zorunda olduğunuzu düşünüyorsanız, bu düşünceyi kafanızdan silip atın. Sağlıklı beslenmenin ve formda kalmanın temelinde günde 3 öğün yeterli miktarda yemek vardır.
Kan şekerini bir anda yükseltip bir anda yükselten yiyecekler daha çabuk acıkmanıza ve kendinizi halsiz hissetmenize neden olur. Öğünlerinizde tokluk hissi veren ve kana geç karışan lifli gıdalardan tüketin. Barbunya, brokoli, çilek, karpuz gibi yiyeceklerin lif oranı yüksektir.
Sindirim ve boşaltım sisteminin sorunlu çalışması kilo vermenizi engeller ve karın şişliğine neden olur. Günde 2 litre su içerek hem böbreklerinizin temizlenmesine yardımcı olun hem de lifli gıdalarla bağırsak hareketlerinin hızlanmasını sağlayın. Eğer uzun süredir kabızlık sorunu yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana danışın.
Uyku düzeninizi oluşturun. Yetişkin bir insan için günlük 8 saat uyku yeterlidir. İhtiyacınızdan daha az ya da daha fazla uyumak kilo problemlerine yol açar. Uyku sırasında cilt kendini yeniler. Eğer yeterince uykunuzu alamazsanız cilt sorunları da yaşayabilirsiniz.
Bulabildiğiniz her fırsatta yürüyüş yapmaya çalışın. Yürümek tüm kaslarınızın çalışmasını sağlar ve kalp ritminizi düzenler. Estetik görünümden önce sağlığınıza önem verin ve kalp sağlığınızı koruyun.
Tatlı yemeyi seviyorsanız yemeklerden yarım saat sonra tüketin. Mide tarafından rahat sindirilmesi için yemek ve tatlı arasında boşluk bırakmak şarttır. Kızartarak yapılan ya da şerbetli tatlılar yerine sütlü ve meyveli tercih edin.
Kendinizi hiçbir besin grubundan mahrum bırakmayın. Beslenme planınızda kırmızı et, balık, tavuk eti, meyve, sebze, tahıl ürünleri mutlaka bulunmalıdır. Vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri ancak besinlerden karşılayabilirsiniz. Elbette ki büyük porsiyonlar değil küçük ve sağlıklı porsiyonlar tüketmeniz gerekir.
Unutmayın ki ölçü çok önemlidir. Sadece bir besin grubundan sürekli yemek kilo ve sağlık sorunlarına yol açar. Çok fazla kırmızı et yemek kabızlık, gut hastalığı gibi rahatsızlıklara neden olur. Beyin sağlığı içinse kırmızı etin içindeki vitaminlere ihtiyaç vardır. Haftada ya da 15 günde bir ızgara ya da haşlanmış kırmızı et yiyebilirsiniz.
Sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzınız haline getirin, her daim zinde ve fit görünün.

İstediğin Kadar Ye Ama Kilo Alma

ABD’li uzmanlar vücutta kilo denetleyicisi olarak çalışan ve yemek yenildiği halde zayıf kalmayı sağlayan bir enzim buldu.

California Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı araştırmada farelerin ve insanların bağırsaklarında MGAT2 adı verilen enzim bulundu. MGAT2 isimli enzimin, obeziteyle mücadelede etkin rol oynayabileceği iddia ediliyor.

’Kilo denetleyicisi’ olarak çalışan enzimin aktif olduğu kişilerde yenilen yiyeceklerin yakılarak enerjiye dönüştüğü, diğerlerinde ise yağ olarak vücutta saklandığı anlaşıldı. Prof. Bob Farese ’MGAT2 enzimi olmayan farelerin daha çok kilo aldığını gördük’ dedi.

40’ina Şişman Gir, Uzun Yaşa

Japon bilim adamları, 40’lı yaşlarda kilolu olan kişilerin daha uzun bir hayat sürdüğünü ortaya koydu. Tohoku Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmalara göre 40 yaşında kilolu olan insanlar, zayıf akranlarına oranla ortalama 6 yıl daha uzun yaşıyor. Uzmanlar, çalışmayı yaşları 40 ile 79 arasında değişen 44 bin gönüllü üzerinde 1995 ve 2006 yılları arasında yürüttü. Gönüllüler zayıftan, obeze kadar dört kategoriye ayrıldı. 40’lı yaş grubundakilerde kilolu erkeklerin geriye kalan ömrü 40.5 yıl olarak kadınlarda bu süre 47 yıl olarak hesaplandı. 40’lı yaşlarındaki zayıf erkeklerde ise kalan ortalama ömür süresi 33 yıl, kadınlarda da 41.1 yıl olarak belirlendi. Uzmanlara göre 40’larında zayıf olan kişilerde kalp hastalığı riski ve beslenme eksikliği yüzünden zatüree tehlikesi daha yüksek olabiliyor.

Niçin Doğal Yollarla Zayıflamaliyiz ?

Zayıflama diyetleri uygulayanlar; krom, magnezyum preparatları, antioksidant bileşikler, beta karoten extreleri, karnitin, linoleik asit, coenzim Q10, iştah kesen haplar gibi, gün geçtikçe sayıları süratle artan birçok hap haline getirilmiş ürünlerden medet umuyor. Gün gelecek bir avuç dolusu hapla yetmeyip, ikinci avuca geçilecek. Doping üstüne doping. Nereye varacak bu işin sonu?

Halbuki, ne hormonal dengeyi ne yağ, karbonhidrat, protein metabolizmalarını, ne de emosyonel dengeyi haplarla kuramazsınız. Yalnızca kurduğunuzu sanırsınız. Çünkü, her geçen gün yeni bir şey keşfediliyor ve sizin yaptığınız, ya yetersiz ve dengesiz kalıyor ya da tamamen yersiz ve hatta zararlı oluyor. Bugün iyi gibi görünen yarın kötü olabiliyor.

İŞTAH HASTALIK DEĞİL

Bu tip ürünlerle yola çıkarsanız yanılma yüzdeniz çok fazladır. İleride çok mahcup olabilir, hatta pişmanlık duyabilirsiniz.

İşte bu nedenle zayıflama tedavilerinde asla yan ürünlerden güya yardım, destek, takviye almamak gerekir. Ayrıca şunu da iyi bilmek gerekir ki, iştah hiçbir zaman haplarla karşılanamaz. Çünkü iştah bir hastalık değildir. Tıpkı aşk gibi, his gibi, duygu gibi… Düşünsenize “Birçok yan ürün hap aldım artık aşık olamıyorum” veya “Sürekli aşık oluyorum” ya da “Ben artık tamamen hissizim, bir şey hissetmiyorum. Hap alıyorum, artık duygusuzum” deniliyor. Böyle şey olmaz. İştah ve açlık, haplarla bastırılamaz. Çünkü, bu olgu insanın ruhunda, beyninde, metabolizmasında, kısaca doğasında vardır. İştah ve açlığı haplarla engelleyemeyeceğiniz gibi, zayıflama tedavilerinde metabolik ve hormonal dengenizi de gene yan ürün haplarla kuramazsınız. Çünkü, doğadaki ve vücudumuzdaki her bileşenin bilgisine sahip değiliz. Daha bilmediğimiz binlerce bileşenler var. Bu nedenle bugün doğru diye yapılanlar yarın gereksiz veya yanlış çıkabilir.

DOĞALDAN ŞAŞMA

İşte bu yüzden özellikle zayıflama diyetlerinde doğanın akışında hareket etmek gerekir. Yani doğal besinleri dilimizin üzerindeki tüm tat duyularını hissederek, keyif içerisinde yiyerek zayıflamaya çalışmalıyız. Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayan, kişiye özgü diyetlerde bildiğiniz ve bilmediğiniz her bileşik alınır ve hata yapma ihtimaliniz yok olur. Böylece ileride de pişman olacağınız, üzülüp kahrolacağınız bir durumla da karşılaşmazsınız. Hem metabolizmanızı hem de psikolojinizi bozmaz, sürekli yeni çıkan sanayi ürünleri delisi de olmazsınız.

Doğallıktan vazgeçmeyin, etki altında kalarak yanlışlar yapmayın, doping ile yaşamaya alışmayın. Yeterli ve dengeli beslenmek vücudun tüm ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayabildiğini unutmayın.

Sağlığınız ve geleceğiniz için yapmanız gereken tek şey, yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmektir.

Bitki Özleriyle Siki Bir Vücut

Güzelliğin sırrı da tabiatın bağrında.. Biberiye, mersin, portakal ve defne gibi bitkilerin “özleri” ve yağları selülitleri yok ediyor. Asyalı kadınların da güzelik için kullandığı bitki özleri, selülitli cilde düzenli uygulandığında pürüzsüzleşme sağlanıyor. Dolaşımı hızlandıran, kılcal damarları harekete geçiren yöntemle en önemlisi dokular sıkılaşıyor…. “Zayıflayınca bedenim sarkar” korkusunda olan bir çok kadın için, “sıkılaştırma” özelliği nedeniyle rağbet görüyor.

Yüz, el, tırnak, saç, ayak ve tüm vücut bakımına yönelik çok sayıda bitkisel kaynaklı ürün, doğal dükkanlarda sergileniyor . Doğanın gücünden keşfedilenler bunlarla sınırlı değil. Son zamanlarda selülit ve çatlak gideren doğal yağlar da bu önemli sorunla baş ediyor. Yıllardır bitkisel sağlık ve güzellik üzerinde çalışan Volkan Kurt, selülitlerin şifalı bitkilerin özleriyle giderilebileceğini söylüyor. Çiçeklerden, köklerden veya yapraklardan elde edilen özler ve yağlar mucize yaratıyor.

Doğal ve bitkisel bakım ürünleri üreten bir firma olan Herbalium Bitki Merkezi’nin müdürü olan Kurt hergün çok sayıda kadından telefon aldıklarını belirtiyor: “Gelen telefonlardan anlaşıyor ki, insanlar doğal ürünleri sadece benimsemekle kalmayıp, bu yöntemleri uzmanlara sorarak kullanma bilinci de kazanmışlar”. Kimi bitkisel güzellik yöntemlerinin evde uygulanmasının insanlara pratik geldiğini anlatan uzman, artık bir çok kadının papatya, ıhlamur ve kekikten losyonlar yaptığını ve cilt sorunlarına bu yollarla çözüm aradığını anlatıyor. Asyalı kadınların da güzellik için kullandığı doğal bitki özleri ve yağlarının selülitli cilt üzerindeki etkileri çok olumlu. Düzenli uygulama sonucunda pürüzsüzleşme sağlanıyor. Tercihte yaş yelpazesi çok geniş 13-17 aralığındaki kilo sorunu olan ergen gençler de kullanıyor.. 17-40 yaş ve 40-65 yaş skalasındakiler de… Bölgesel kilo ve selülit sorunu her yaştan insan olumlu sonuçlar alıyor.

Bitkisel yağlarla bedeni biçimlendir
Kayısı yağı, buğday özü yağı gibi yağların yüz cildinin dostu olduğunu belirten Kurt, bedendeki kilolu bölgeler ve selülitler için de bu doğal yağların sihirli bir etki yarattığını söylüyor. Bitkisel kaynaklı yağların deride daha kolay emildiğine işaret ediyor….Bunların cildi canlandırdığını, sorunlu bölgeye masaj halinde sürüldüğünde oradaki yağ keseciklerinin parçalandığını ve lenf sistemiyle idrarla vücuttan atıldığını anlatıyor. “Her akşam selilütli ciltlere veya yağ toplanmış bölgelere bu yağla masaj yaparak ovalayın. Bir süre sonra farkı göreceksiniz.” Bu doğal selülit gidericinin içinde biberiye, mersin, portakal ve defne gibi bitkilerin yağı bulunuyor. Uygulaması haftada 2-3 kez uygulandığında bile sonuç verebiliyor. Dolaşım hızlanıyor, kılcal damarlar hareket geçiyor ve dokular sıkılaşıyor. Ki, “zayıflayınca bedenim sarkar” korkusunda olan bir çok kadın için bu “sıkılaştırma” özelliği çok önemli. Yağlar sadece incelmek için değil bir çok durumda faydalı. Örneğin buğday ve kayısı yağının hücre yenilediğini söyleyen uzman, bunların tek olarak alınıp cilde uygulanması halinde çok güzel sonuçlar elde edileceğinden söz ediyor.
Ataşehir’de “Modern Aktar” olarak tanınan uzman Kurt’un verdiği bilgilere göre, bitkisel yağlar bilinçsiz olarak alınıp, cilt üzerinde direkt kullanılmamalı. Çünkü oldukça yoğun haldeler. Onları yardımcı yağlarla inceltmek gerekiyor. O nedenle kimsenin kendisi bunu yapmaya kalkışmamalı. Uzmanların gerçekleştirdiği karışımları kullanmalı. Mineral, vitamin ve protein depoları olan bu yağları korumak da önemli. Serin yerde saklamak, ışıktan ve ısıdan korumak gerekiyor.

Özel uzmanların danışmanlığında hazırlanan doğal selülit ve masaj yağı testlerden geçirilmiş birtakım çalışmaların ürünü. İçeriğindeki aynı zamanda bulunan saf bitki özleri sayesinde cilde sıkı, sağlıklı ve parlak bir görünüm de kazandırıyor, besliyor ve nemlendiriyor.

Fazla Kilolardan Kurtulmanin Yollari

Aşağıdaki kurallar kilo alma veya kilolu olma probleminin çözümünü sağlar.

- Yemeklerinizi aynı saatte yemeye özen gösterin. Böylece kendi programını sizin bilincinizin dışında kuran organizmanız alışkanlık kazanacak ve belirli zamanlarda yemek yemeyi bekleme disiplini kuracaktır.
- Sabah kahvaltısını ihmal etmeyin. Uzayan açlıklar yoğun isyanları ve tıkınmaları getirir. Bunu bilin.
- Bir şey okurken veya televizyon seyrederken atıştırma huyundan vazgeçin. Böylece farkında olmadan fındık, fıstık, cips yığınlarını bitirmeyin.
- Az yemek için en etkili yollardan biri de; yemeğe başlamadan önce bir bardak su içmektir. Böylece hem bol su almış hem de midede yemeğe az yer bırakmış olursunuz.
- Yavaş yavaş yemek yiyin, dikkatli çiğneyin.
- Günlük yaşamınızın hiç değilse 15 dakikasını spora ayırın.
- Alışveriş yapmaya hatta işe giderken otomobil kullanmayın yürüyerek gidin. Böylece fazla kilonuzu kaybedersiniz.
- Yemek yerken küçük tabaklar kullanın. Böylece mantığınızla savaşan aç gözlü bedeninizin bir parçası olan gözlerinizi aldatırsınız.
- Kızarmış yemekleri azaltmaya bakın. Izgara, besinlerin kalorisini arttırır.
- Her yemekten sonra dişlerinizi fırçalayın. Böylece iki yemek arasında bir şey atıştırma alışkanlığı diş fırçalama tembelliğine yanılacaktır.
- Haftada yalnız bir kez tartılın. Ancak günün aynı saatinde ve yemeklerden sonra olsun. Vücudunuzun ağırlığı aç karnına tabi ki daha düşük olacaktır.
- Çok yemenin baş sorumlusunun stres olduğunu bilin. Stres olduğunu bilin. Stres kaynaklarını kurutmayı deneyin.
- Yeryüzünde yemekten başka zevkler olabileceğini de düşünün.

25 Ocak 2010 Pazartesi

Sizin Diyet Koçunuz (Diet Coach) Var mı ?

Diet Coach’ta kilo vermeyi kolaylaştıran beslenme programının yanı sıra, davranış terapileriyle de sağlıklı bir hayata geçiş sağlanıyor. Ayrıca merkez klasik yöntemlerin dışında çabuk ve rahatlıkla zayıflamayı değil, sürekli olarak ince kalmayı vaat ediyor. Marie Rose Koro aslında bir dil bilimci. Önceki yıllarda hayli kilolu olan Koro, NLP yöntemiyle 25 kilo verir ve bir daha da bu kiloları almaz.
1990′ların başında da NLP konusunda uzmanlaşır ve Fransa’da uzun süre diyet koçu ve psikoterapist olarak çalışır. Madam Koro, Paris’ten sonra açtığı diyet merkeziyle Türkiye’de bir ilke imza atıyor, fazla kilolarından dert yananlara umut ışığı oluyor.

Diet Coach yöntemi Fransa’daki şekliyle Türkiye’de uygulanıyor. Merkezden ücretsiz randevu alabilir, diyetisyen ve koçunuzla görüşebilir, eğer isterseniz seanslara katılıp stabilizasyon yönteminden faydalanabilirsiniz.

Madam Koro, dünyada diyet yapanların yüzde 98′inin kilolarını geri aldığını, ancak yüzde 2′lik kesimin formunu koruyabildiğini belirtiyor. Bu sonuçtan yola çıkarak yüzde 2′lik kesimin üzerinde araştırmalar yapılır ve ‘Diet Coach‘ sistemi ortaya çıkar. Çünkü, kilo almış beden bir şeylerin işaretçisidir. Bu durumda eğer yalnızca bedene müdahale edip onun kilo vermesi hedeflenir, duygu, düşünce ya da davranışsal boyutta kalıcı değişiklikler yapılmazsa, beden başlangıçta kilo verse bile yine eski haline döner.

Kilo almanın arkasında eğer hamilelik gibi doğal bir neden yoksa mutlaka fizyolojik ya da duygu, düşünce veya davranışsal boyutta psikolojik sebepler vardır. Bu sonuçtan hareketle, verilip geri alınan kiloların psikolojik altyapısının incelenmesi ve kişinin yemekle olan bağlantısının bulunması gerektiğini ifade eden Koro, müşterilerine ‘Kilo almamak için artık araçlarınız var’ diyebiliyor. Çünkü koçlar bir danışman, destekçi vazifesi görüyor ve koçluk seanslarında kişinin motivasyonunu sağlıyor.

Koçlar, müşterilerle haftada iki kez görüşme yapıyor ve konuşma diyet yapanların ihtiyaçları doğrultusunda belirleniyor. Seanslar 30 dakika sürüyor ve her 6 seans sonrası, derin ve kalıcı müdahaleler sağlamak amacıyla 1,5-2 saat süren uzun seanslar yapılıyor. Bu çalışmalar, kilo alıp vermekten özgüvenini kaybetmiş bireye bu duyguyu geri kazandırıyor, yeme davranışı otomatikleşmiş, artık doyduğunu anlamayan ve sürekli bir şeyler yeme ihtiyacı hissedenlerin de bedenleriyle tekrar iletişim kurmalarını hedefliyor.

DİYET SÜRECİNDE MOTİVASYON ÖNEMLİ
Bu süreçte, ayrıca yemek yemenin birey yaşamında ‘karın doyurmanın’ dışında başka ne tür işlevler üstlendiği keşfediliyor ve bireyin hayatında bu fonksiyonu yerine getirebilecek farklı davranışlar kazanması amaçlanıyor. Mesela biri için yemek yemek bir stres atma mekanizmasıysa bunun yerini alabilecek başka bir davranış geliştiriliyor ve bu davranışı hayatınızda uygulayabilmeniz için farklı yöntemler sunuluyor. Böylece stresli günlerinde bireyler yemek yemek yerine tenis oynamayı ya da yürüyüş yapmayı tercih ediyor.

Uluslararası düzeyde, Transaksiyonel Analiz, Eriksonian Hipnoz, Yaratıcı Terapi, Aile ve Çift Terapisi alanlarında eğitim almış, çeşitli alanlarda bireysel danışmanlık ve terapi hizmetleri veren Dilek Coşkun Tataroğlu, Diet Coach’un Türkiye ayağından sorumlu. Ayrıca merkezde koçluk yapıyor. Tataroğlu, diyetin insanı zorlayan bir süreç olduğunu, dünyanın en iyi diyeti yapılsa bile motivasyon olmadığında işe yaramayacağını, kişinin kilo vermekle elde edeceği duygusal, fiziksel veya sosyal kazançları keşfetmesi gerektiğini anlatıyor. ‘Yemek yemek bazen ‘ihtiyaç’ dışında farklı işlevlere bürünmüş oluyor.’ diyen Tataroğlu, Diet-Coach ile yemek yemenin ‘keyfi’ azalmadan besinle ilişkilerin farklılaşıp sağlıklı bir boyut kazandığına dikkat çekiyor.

Diet Coach‘taki paket program altı hafta sürüyor. Koçluğun dışında protein ağırlıklı ‘Hipo protein diyeti’ veriliyor. İçeriği ise büyük oranda beyaz et, peynir, süt, bakliyat gibi gıdalardan oluşuyor. Protein yüklü olmasının nedeni, bedenin yağ yakmasını sağlamak. Diyet listeleri kişinin sağlık durumu, ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ‘kişiye özel’ hazırlanıyor. Uygulanan programın süresi ve kişinin kilo verme durumuna bağlı olarak değişiyor. Tataroğlu, kilo verme işleminin başarıya ulaşması için beslenme protokolüne uyulması gerektiği görüşünde.

FAST FOOD KÜLTÜRÜ HIZLA YAYGINLAŞIYOR
Diyet sonrası kişinin beden hafızasının değiştirilmesi ve diyet süresince yiyip içilmeyen yiyeceklerin günlük mönüye yavaş yavaş eklenmeye başlamasına stabilizasyon deniyor. Bu, diyet programından yeni çıkmış herkes için kritik bir dönem. Çünkü birçok kişinin tekrar kilo almaya başlamasının ardında bu dönemi atlatamamış olmak yatıyor. Diyet müddetince belirli sınırlar içinde beslenen birey, bu ‘zorunluluk’ hali ortadan kalkınca iradesine sahip olamıyor, canının istediği her şeyi yiyip verdiği tüm kiloları fazlasıyla geri alabiliyor. Eğer isterseniz koç ve diyetisyenlerden de yardım alabiliyorsunuz. Stabilizasyon süresi verilen toplam kiloya göre değişiyor.

Fakat her bir kilo için 10 gün tavsiye ediliyor.
Diet Coach yöntemi Türkiye’ye yeni gelse de müşteri kitlesi hayli kalabalık. Dilek Coşkun Tataroğlu dünyada bu tarz merkezlere elli ve elli yaş üstü kişilerin gittiğini fakat Türkiye’de bunun tam tersi olduğunu söylüyor. Bunun nedenini güzellik ölçülerinin standartlaştırılıyor olmasına ve ’sağlıklı yaşam’ bilincinin yükselmesine bağlıyor. Danışanların yaşları 16-55 arası değişirken merkezin erkek müşterileri de var. Marie Rose Koro, fazla kilolarla beslenme alışkanlıklarının bağlantılı olduğunu, dünyanın fast food kültürü nedeniyle hızla obezleştiğini belirtiyor: ‘30 yıldır çeşitli vesilelerle Türkiye’ye gidip geliyorum. Fakat son yıllarda Amerika ve Avrupa’daki kilo sorunlarına neden olan fast food kültürünün Türkiye’de de yaygınlaştığını görüyorum. Gençlerin bu kültüre ilgisi gelecekte obezite sorunlarının artacağını gösteriyor.’ Koro’ya göre, Türk mutfağı dünyadaki en sağlıklı mutfak. Çünkü içinde sebze, meyve ve zeytinyağı var.

Evet, yeni bir diyet yöntemi daha hayatınıza girmiş durumda. Diyet listeleri, programlar, beslenme kısıtlamaları deseniz de aldığınız kilolar geri geliyor. Peki diyet stresiyle geçen bahar günleri için aynı şeyi söylemek mümkün mü’ İstediğiniz sağlıklı bir beden mi yoksa güzel bir beden mi’ Eğer tercihiniz ‘güzel bir beden’ ise muhtemelen verdiğiniz kiloları geri alacaksınızdır. Cevabınız ’sağlıklı bir beden’ ise zaten onun adı diyet değil, yaşam tarzı oluyor.

Sağlik Yönünden Şişmanlik

Az yemek için en etkili yollardan biri de yemeğe başlamadan önce bir bardak su içmektir. Böylece midenizde yiyecekleriniz için az yer bırakmış olursunuz.

Sağlık açısından insan kilosunun önemi büyüktür. Fazla kilolu olma durumu şişmanlık ile, az kilolu olma durumu zayıflık arasında sağlık yönünden yapılan tercih zayıflıktan yanadır. Şişmanlığın, hareketlilik, hastalıklar, uzun ömür ve seks gibi açılardan çağdaş yaşam tablosundaki yeri negatiftir. Bu nedenle sonradan zayıflamak için uğraşılacağına baştan kilo almamanın yollarını bilmek gerekir.

İsveç Diyeti Programi Mucize Diyet

İsveç Diyeti Programı :
Halk arasında İsveç Diyeti olarak tanınan Rigshospitalet Diyeti dünyaca tanınan en etkili diyetlerden biridir. Uygulanması kolay olmayan İsveç Diyetini 13 günden fazla sürdürmeyin.

İsveç Diyeti Programı – 1. ve 8. günler
Kahvaltı öğünü: 1 fincan kahve
Öğle öğünü: 1 kesme şeker, 2 katı yumurta, 1 domates, ıspanak
Akşam öğünü: 200 gr biftek, yeşil salata (1 porsiyon haşlanmış zeytinyağlı ve limonlu)
İsveç Diyeti Programı – 2. ve 9. günler
Kahvaltı : 1 kesme şeker, 1 fincan kahve
Öğle : 100 gr yoğurt , 1 dilim salam,
Akşam : 200 gr biftek, 1 meyve, Yeşil salata
İsveç Diyeti Programı – 3. ve 10. günler
Kahvaltı : 1 kesme şeker, 1 fincan kahve, 1 dilim kızarmış ekmek
Öğle : 1 domates, haşlanmış ıspanak, 1 meyve
Akşam : 1 dilim salam, 2 katı yumurta, yeşil salata
İsveç Diyeti Programı – 4. ve 11. günler
Kahvaltı : 1 kesme şeker, 1 fincan kahve, 1 dilim kızarmış ekmek
Öğle : 1 rende havuç, 1 katı yumurta, 250 gr yağsız peynir
Akşam : 100 gr yoğurt, 2 dilim portakal suyu,
İsveç Diyeti Programı – 5. ve 12. günler
Kahvaltı : 1 limonlu büyük rende havuç
Öğle : 200 gr haşlanmış yağsız balık
Akşam : 200 gr biftek, brokoli ve salata
İsveç Diyeti Programı – 6. ve 13. günler
Kahvaltı : 1 kesme şeker, 1 fincan kahve
Öğle : 1 büyük rende havuç, 2 katı yumurta
Akşam : tavuk salata derisi alınmış
İsveç Diyeti Programı – 7. gün
Kahvaltı : Şekersiz çay
Öğle : 200 gr ızgara et, 1 meyve
Akşam : hiçbir şey

İsveç Diyetinin Kuralları

* İsveç Diyeti uygulanırken kahve, çay ve meşrubat gibi içeceklerin içilmesi yasaktır.
* Günde 2 litre su içmelisiniz.
* İsveç diyeti 6 günden az ve 13 günden uzun sürmemelidir.
* İsveç diyeti diyet uygulandıktan kısa bir süre sonra tekrar uygulanmamalıdır.
* Öğle ve akşam yemekleri yer değiştirebilir.

Cildi Gerginleştirmek İçin Bitkisel Öneriler

- 80 g limon suyu, 30g havuç suyu ve 30 g salatalık suyu iyice karıştırılır ve kırışık bölgelere kompres uygulanır.
- Avokado meyvesinin lapası, muzsuyu veya kavun suyu kompresleri uygulanabilir.
- Birer tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış mayıs papatyası ve oğulotu ( melisa ), 2 bardak dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür ve kompres uygulanır.
- Lavanta yağı, biberiye yağı ve gül yağı da cildi düzgünleştirir.
- Her gün bir kez, yağı alınmış sütle yüz yıkandığında, kırışıklıklar azalır.

24 Ocak 2010 Pazar

Kilo Verme Aşamasina Özel Öneriler

Kilo Verme Aşamasına Özel Öneriler

Bol miktarda lif ve vitamin içerdiğinden mantara ağırlık verin. Soğuk olarak yiyebildiğiniz gibi mantar yemekleri de yapabilirsiniz.

Yemek pişirme yöntemlerinizi gözden geçirin. Haşlamalarda, vitamin ve mineral tuzların önemli bölümü suyunda kaldığından, haşlama suyu atılamamalı mümkünse çorba veya başka bir yerde değerlendirilmelidir. Ayrıca katı yağlar yandıklarında yüksek derecede kanserojen olan benzopiren maddesine dönüştüklerinden, yağların ateşe değmeden akmasını sağlamak için eti dikey ızgaralarda pişirmek gerekir.

Doymuş denilen bazı yağların kalp damar sistemi üzerinde kötü etkileri vardır. Tereyağ, krema, et yağları, şarküteri ürünleri için bu durum geçerlidir. Bunlar yerine damarları koruma özelliğine sahip balık yağı, zeytin, ayçiçeği yağı seçilmelidir.

Gazoz, soda, meyve suları çok şeker içerdiğinden bu içeceklerden kaçınmak gerekir.

Montignac Diyeti

Montignac Diyeti
Ünlü Fransız beslenme uzmanı Michael Montignac’ın tüm dünyada yankı uyandıran diyetinin çıkış noktası; besinleri ayrıştırmak. Montignac prensiplerine göre gıdalar sınıflandırılıyor. Enerji veren proteinler, glusitler ve yağlar, enerjik olmayan lifler, su, vitamin ve mineraller birlikte alınmıyor.

Yöntemin temel ilkesi protein ve yağ içeren gıdalarla karbonhidratları birbirinden ayrı tüketmek. Montignac diyetinde önemli olan bir başka nokta ise; damak tadına kısıtlama getirmeden zayıflama sağlamak. Aynı şekilde proteinli besinler ile karbonhidrat içerenleri de birlikte yemek doğru değil.

Böylece vücuttaki yağ deposu şişmiyor, yağdan alınan kalori oranı da dengelenmiş oluyor.

Montignac Diyeti iki aşamayı içeriyor.
1.Aşama: Hızlı kilo kaybı ve canlılık kazanma
2.Aşama: Sonsuza kadar sürecek istikrarlı dönem

Bir Günlük Örnek Menü

KAHVALTI ÖNCESİ
Sıkılmış 2 limon suyu
2 Kivi

KAHVALTI
2 kase yağsız yoğurt
Tahıl gevreği
Kafeinsiz kahve

ÖĞLE YEMEĞİ
Zeytinyağlı salata
Pirzola
Sebze tabağı
Peynir

ARA ÖĞÜN
1 elma


AKŞAM YEMEĞİ

Tavuk yahni
Salata
Yoğurt

Kiş Diyeti İle Haftada 2 Kilo Zayiflayin

Kış diyeti, 1 hatada 1.5 – 2 kilo verebileceğiniz bir diyettir. Özellikle kış sebzeleri dikkate alınarak hazırlanmış diyet, yaklaşan bahar ve yaz ayları için ideal bir reçete.
1. Gün

Sabah: 1 dilim kızarmış ekmek
1 yumurta
Çay ya da kahve

Öğle:
1 Kase light yoğurt
1 Salatalık
2 Grissini

Ara öğün:
1 elma

Akşam:
1 tabak sebze çorbası
1 tabak kıymalı pırasa veya ıspanak
1 adet portakal

2. Gün

Sabah: 1 dilim kızarmış ekmek
3-4 dilim salam
Çay ya da kahve

Öğle:
1 haşlama tavuk budu
1 tabak pirinç çorbası

Ara öğün: 1 portakal

Akşam: 1 tabak şehriye çorba, 1 tabak haşlama karnabahar

3. Gün

Sabah:
1 dilim kızarmış ekmek
Bir kibrit kutusu beyaz peynir
1 adet salatalık
Çay ya da kahve

Öğle:
3 ızgara köfte
1 kase yeşil salata

Ara öğün:
2 grissini
Çay ya da kahve

Akşam:
3 yemek kaşığı pilav
1 ızgara biftek
Bol salata (yağsız)

4. Gün

Sabah:
1 dilim kepek ekmek
1 katı yumurta
5 adet zeytin
Çay ya da kahve

Öğle:
1 kase salata (zeytinyağlı ve limonlu)
1 kase sebze çorbası
3 kaşık pilav

Ara öğün:
4 adet diyet bisküvi

Akşam:
4 adet ızgara köfte
1 tabak ıspanak
1 kase yoğurt

5. Gün

Sabah:
1 dilim ekmek
Bir kibrit kutusu beyaz peynir
1 bardak portakal suyu
1 adet domates

Öğle: 1 haşlama tavuk budu
3 kaşık makarna
çoban salata

Ara öğün:
1 elma

Akşam:
1 kase haşlama limonlu karnabahar
1 haşlama sosis

Kirişikliklara Karşi Süt- Bal Banyosu

2 bardak ılık sütte 2 yemek kaşığı dolusu çiçek balı iyice eritilir, 1 tatlı kaşığı bademyağı eklenir ve kapalı kavanozda iyice çalkalandıktan sonra banyo suyuna eklenir ve banyo suyu da karıştırılır. Banyodan sonra sıcak duş alınır ve hafifçe kurulanılır.

Cildi Gerginleştirmek için Bitkisel Öneriler
- 80 g limon suyu, 30g havuç suyu ve 30 g salatalık suyu iyice karıştırılır ve kırışık bölgelere kompres uygulanır.
- Avokado meyvesinin lapası, muzsuyu veya kavun suyu kompresleri uygulanabilir.
- Birer tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış mayıs papatyası ve oğulotu ( melisa ), 2 bardak dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür ve kompres uygulanır.
- Lavanta yağı, biberiye yağı ve gül yağı da cildi düzgünleştirir.
- Her gün bir kez, yağı alınmış sütle yüz yıkandığında, kırışıklıklar azalır.

23 Ocak 2010 Cumartesi

Yetişkinlerde Ağirlik Kilo Standartlari

Yetişkinlerde Ağırlık Standartları

Boy (cm) Çıplak Ayak Erkek (çıplak) Kadın (çıplak)

145----------------------------------------42-53
148----------------------------------------42-54
150----------------------------------------43-55
152----------------------------------------44-57
154----------------------------------------44-58
156----------------------------------------45-58
158----------------------51-64-------------46-59
160----------------------52-65-------------48-61
162----------------------53-66-------------49-62
164----------------------54-67-------------50-64
166----------------------55-69-------------51-65
168----------------------56-71-------------52-66
170----------------------58-73-------------53-67
172----------------------59-74-------------55-69
174----------------------60-75-------------56-70
176----------------------62-77-------------58-72
178----------------------64-79-------------59-74
180----------------------65-80
182----------------------66-82
184----------------------67-84
186----------------------69-86
188----------------------71-88
190----------------------73-90
192----------------------75-93

22 Ocak 2010 Cuma

Boynumuzu Nasil Güzelleştirebiliriz?

Ne yazık ki, hepimiz kuğular gibi birer boyna sahip değiliz. Ama bu, çok da önemli bir sorun değil. Önemli olan, soruna doğru yaklaşmaktır. Boynumuz istediğimiz gibi ince, uzun ve narin değilse, onu güzelleştirmenin pek çok yolu var.

Vücudumuzun en narin organlarından biri olan boynumuz maalesef aynı zamanda yaşlanma izleri olan kırışıklıkları da en önce ortaya çıkaranlardan biridir. Devamlı olarak yaptığımız baş hareketleri bu kırışıklıkları davet eder. Yüzümüz öylesine ifadeli ve bin bir anlamlı vitrindir ki, gözlerin, dudakların veya alnın etrafındaki birkaç kırışıklık önem taşımayabilir. Oysa boyun farklıdır, onun üzerindeki kırışıklar insanın yaşını hemen ortaya çıkarır.

Boynunuzun güzel olabilmesi için, özellikle yorgunluktan bitap düştüğünüzde veya gün boyu yüz yüze geldiğiniz stres durumunda yapacağınız birkaç küçük egzersiz ( örneğin öne eğilip kalkmak ) ummadığınız ölçüde işe yarar. Başı iyice arakaya döndürmek, yukarılara bakmak gibi hareketler ise pek yararlı değildir. Çünkü omurganın eğrilmesine sebep olabilir. Çeşitli boyun hareketi yapmanın, güzelliğin yanı sıra artroz sorunları içinde yararlı olduğunu unutmamak gerekir.
Kollarla zor hareketler yapmaktan kaçının. Buna karşılık, uyurken ince yastık kullanmak, çeneyi önde tutmak dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

Şişmanliğin Nedenleri Nelerdir ?

Şişmanlığın değişik nedenleri vardır. Sağlıksız beslenme, spor alışkanlığının olmaması, fast food tüketimi şişmanlığa zemin hazırlayan etkenler arasında başı çekiyor.

Şeker, kemik, kalp, felç hastalıklarına ve kansere davetiye çıkaran aşırı kilolara hormonal rahatsızlıklar ve antidepresan benzeri bazı ilaçlar sebep oluyor.

Genetik sorunlar, olumsuz duygular ve depresyon da şişmanlıkta büyük rol oynamakta. Şişmanlık, ağırlığın boyun karesiyle bölünmesi olan vücut kütle indeksiyle (BMI) hesaplanıyor. BMI’sı 30’un üzerinde olanlar şişman, 35’ün üzerinde olanlar çok şişman, 40’ın üzerinde olanlar aşırı şişman olarak değerlendiriliyor.

Şişmanlıkla mücadele için gelişmiş batı ülkeleri çok büyük bütçeler ayırıyor. ABD, şişmanlığın kontrolü için yılda 68 milyar dolar, diyet ve çeşitli zayıflama programları için ise 30 milyar dolar harcayarak bu konuda başı çeken ülke. ABD’de yalnızca diyet ürünlerin hazırlanması için yılda yaklaşık 33 milyar dolar harcandığı bilinmekte.

Çağimizin En Yaygin Hastaligi Obezite

Teknolojinin getirdiği imkanlar sonucu azalan fiziksel aktivitelerin şişmanlığa sebep olduğu bilinen bir gerçek. Araştırmalar, dünyada şişmanlık hastalığının korkulacak boyuta ulaştığını ve bir an önce önlem alınması gerektiğini ortaya koyuyor.

Uzun süredir önemli bir hastalık olarak görülen şişmanlık (obezite), en önemli sağlık problemleri arasında yer almaya devam ediyor. Şişmanlık, vücudun enerji alımıyla enerji harcaması arasındaki dengeyi sağlayamamamsına bağlı olarak aşırı yağlanma sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.

Şişmanlığın bu denli yaygınlaşmasının nedeni olarak sosyokültürel ve biyolojik faktörlerle birlikte alkol tüketiminin giderek artması gösteriliyor.

21 Ocak 2010 Perşembe

Sağlik Yönünden Sigara

Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı sadece tüketicinin bedenine zarar verirken, sigara içenler, sigara dumanında bulunan zehirlerden dolayı çevresindekileri de zehirler.

Bilindiği gibi sigara içenlerin çevresinde bulunanlar pasif içici olarak adlandırılırlar. Bunun nedeni kendileri içmedikleri halde bu zehirli maddelerin etkisine girmeleridir.

Sigara içenler yalnız kendilerini değil, çevresindekilerin sağlığını da olumsuz etkileyen bir davranışta bulunduklarından müdahale görürler. Böyle olduğu halde sigara tiryakileri sigara içme hakkına müdahaleyi kişilik haklarına bir müdahale olarak değerlendirip kendilerini savunmaya kalkarlar.
Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı sadece onu tüketenin bedenine zarar verirken, sigara içenler sigara dumanında bulunan zehirlerden dolayı çevrelerindekileri de zehirler. Bilindiği gibi sigara içenlerin çevresinde bulunanlar pasif içici olarak adlandırılırlar. Bunun nedeni kendileri içmedikleri halde bu zehirli maddelerin etkisine girmeleridir. Bu nedenle sigara içenler özgürlüklerden başkalarının sağlığını etkilememek için vazgeçmek zorundadırlar. Batı toplumları bu konuda bilinçlendiği için sigara içenlerin toplum içindeki özgüllük alanlarına sınırlama getirmişler, bu kişileri toplum çemberine almışlardır.

7 Ocak 2010 Perşembe

İlaç tedavisi

Ilaç. Daha önce ancak thermogenetika anorectics ve ilaçlar kullanılır orada önemli yan etkileri vardır (nörolojik bozukluklar, depresyon ve hatta ölüm) ve kardiyovasküler hızla terk etti. Yunan piyasa felsefesinin iki farklı ilaçlar: lipaz inhibitörleri ve anorectics kullanılan Bugün. Gibi yan etkileri yer konusunda daha fazla araştırma Özellikle bu iki kategori için gereklidir.

Diyet yönetimi. Diyetler Farklı tipleri kullanıldı ve şimdi kadar kullanılabilmektedir. Bu diyetler (iyi kaybı, hayal kırıklığı dayanıklılık) eğer yeme davranış değişiklikleri eşlik değil etkili olduğu gösterilmiştir. Bu son 20 yıl içinde bilim dünyasının ilgisini çekti Özellikle bu model, bu obezite, ne zaman birlikte bir sigara olumsuzluk ypothermidiko kişiye özel diyet ve şimdi kaybı ve korunması kadar optimum verimlilik ile fiziksel aktivite artışı ile uygulanan tedavi ile fırsatları uzun süre ağırlık. Bu modeli örgüt bize bazı kötü beslenme alışkanlıkları öğretti varsayar. Bilgi-biz yeteneğini kötü beslenme alışkanlıkları devam edemiyor öğrenmek zorunda organizasyon odaklı.

Bugün reklam güç, tek güç tüketici bilgi ve bilinmesidir fazla, stres ve günlük hayatın gerginlik yiyecek için küçük çıkışları bırakın sevindirdi etkiler. O uzmanları ile: doktor-diyetisyen-eğitimci-psikolog obezite sorunun salgın boyutlarına bir fren koymak önemlidir Bu amaçla.

6 Ocak 2010 Çarşamba

diyet yöntemleri

Diyet yönetimi. Diyetler Farklı tipleri kullanıldı ve şimdi kadar kullanılabilmektedir. Bu diyetler (iyi kaybı, hayal kırıklığı dayanıklılık) eğer yeme davranış değişiklikleri eşlik değil etkili olduğu gösterilmiştir. Bu son 20 yıl içinde bilim dünyasının ilgisini çekti Özellikle bu model, bu obezite, ne zaman birlikte bir sigara olumsuzluk ypothermidiko kişiye özel diyet ve şimdi kaybı ve korunması kadar optimum verimlilik ile fiziksel aktivite artışı ile uygulanan tedavi ile fırsatları uzun süre ağırlık. Bu modeli örgüt bize bazı kötü beslenme alışkanlıkları öğretti varsayar. Bilgi-biz yeteneğini kötü beslenme alışkanlıkları devam edemiyor öğrenmek zorunda organizasyon odaklı.

Bugün reklam güç, tek güç tüketici bilgi ve bilinmesidir fazla, stres ve günlük hayatın gerginlik yiyecek için küçük çıkışları bırakın sevindirdi etkiler. O uzmanları ile: doktor-diyetisyen-eğitimci-psikolog obezite sorunun salgın boyutlarına bir fren koymak önemlidir Bu amaçla.

nörolojik bozukluklar

Fenomen hitaben bilimsel topluluk bir baskın ve önemli konu oldu. Üç ana kadar kullanılan yöntemler şunlardır:

Cerrahi tedavi. Bunlar malign obezite (BMI> 40) olan hastalarda uygulanır. Gastrik bypass cerrahisi ve kısıtlayıcı tipi kilo kaybı ve iyi dayanıklılık muhteşem sonuçlar ne zaman uygun bir diyet eşliğinde gösteriyor.

Ilaç. Daha önce ancak thermogenetika anorectics ve ilaçlar kullanılır orada önemli yan etkileri vardır (nörolojik bozukluklar, depresyon ve hatta ölüm) ve kardiyovasküler hızla terk etti. Yunan piyasa felsefesinin iki farklı ilaçlar: lipaz inhibitörleri ve anorectics kullanılan Bugün. Gibi yan etkileri yer konusunda daha fazla araştırma Özellikle bu iki kategori için gereklidir.

obezite tedavisi

Bir günümüzün en yaygın hastalıkları olan salgın almak eğiliminde olan obezite. Endişe verici şey, Batı özellikle obezite rastlanma oranı tipi toplumların hızla artmaktadır olduğunu. Böylece nüfusun Avustralya fazla% 65 ve fazla kilolu olduğunu orada bu fiyatlara önümüzdeki 35 yıl içinde tüm Avustralyalı erkeklerin kilolu bir koşul yoktur. Amerika olarak, nüfusun% 56.4 ve% 20 obez kilolu vardır. Avrupa Birliği% 30.1 erkek ve kadınların% 35.4 olarak normal kilolu üzerindedir. Yunanistan yılında, hatta özellikle oranlar, bu Yunanlılar ilk erkeklerin% 35.4 ve kadınların% 30.8 ile Avrupa Birliği'nin diğer sakinleri arasında yer dikkate alınarak yüksek normal ağırlık üzerindedir. Benzer şekilde, obezite giderek artan oranlarda oluşumu ile birçok hastalığın nedeni bugün kardiyopulmoner sorunlar, hipertansiyon, diyabet, gut Ms olduğu gibi

Kötü beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite, kalıtım ve hormonal faktörler azaltılmış obezite patogenezinde çerçeve oluşturmaktadır. Obez küçük bir kısmı (< 5) temelde hormonal dengesizliğin ağırlığı vardır. Bu durum olarak, herhangi bir diyet endokrinolog ve hormonal düzenleme uygulanmalıdır. Çalışmalar büyük bir hacim obezite başlangıçlı genetik yatkınlığın önemini göstermiştir. Ama kalıtımın şey daha "silahlanma obezite tetiklemek" daha. Çevresel faktörler (diyet, egzersiz) patlama (obezite) için tetiği "üzerinde" adımdır. Bu beslenmenin rolü ve fiziksel aktivite obezite tedavisinde derece önemli olduğu açıktır.

1 Ocak 2010 Cuma

Yarışma bitti, blogumu devredeceğim

Yarışmayı geride bıraktık. Ben de blogumu satacağım büyük ihtimalle. Mutlu yıllar dilerim.